- Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz, Ufuk Üniversitesinden ne zaman mezun oldunuz?
Tabii ki. 1992 Ankara doğumluyum. Ted Ankara Kolejini tamamladıktan sonra Ufuk Üniversitesi Psikoloji bölümüne girdim. Burayı 2014 yılında tamamladım. 2 yıl kadar farklı işlerde çalıştıktan sonra Cambridge Anglia Ruskin Üniversitesinde Çocuk Klinik Master’ı yaptım. 2 senedir özel klinikte terapistim.
- Şu anki işiniz mezun olduğunuz alanla mı ilgili? Değilse, üniversitemizde psikoloji okumanın size iş hayatınızda da faydası oldu mu?
Şu anki işim mezun olduğum alan ile ilgilidir. Kendi alanımda çalışmasaydım bile psikoloji eğitiminin çok faydalı olacağından eminim. Bugün İnsan kaynaklarında çalışan arkadaşlarım benden bilgi çalarlar, bunun çok faydalı olduğunu söylerler. Sürekli bir şeyler sorduklarına göre faydalı olduğunu tahmin ediyorum.
- Mevcut iş yeriniz ile ilgili bize biraz ilgi verebilir misiniz? Hangi kurumda çalışıyorsunuz? Çalışma şartlarınız nasıl? İş bulma sürecinde üniversitemizin ve okuduğunuz bölümün size sağladığı avantajlar nelerdir?
Şu an başka bir psikolog ile ortak kullandığım bir kliniğim var. Oldukça mütevazi bir yer.
İnsanların rahat etmesi üzerine dizayn ettik. Şu an fabrikasyon şekilde psikolojik destek sağlayan yerlerden birisi olmak istemedik. Çalışma şartlarım bana bağlı, seansım olduğu kadar görüşme yapıyorum. Bunun dışında kendimi geliştirme ile ilgili çalışıyorum. Ek olarak Ankara’daki özel ve büyükelçilik okulları ile koordineli belli projeler yürütüyorum.
İş bulma sürecimde okulumuz yeni bir okul olduğundan ciddi bir fayda göremedim. Ama psikoloji bölümünden çıkan öğrencilerin bu kadar donanımlı olmasını beklemeyen iş verenler karşısında ciddi bir şaşkınlık farkettim. Ufuk Üniversitesinden çıkan birisi ne kadar iyi olur önyargısı işverenlere yerleşmiş durumda. Tabii fark yaratmak mümkün.
- Alanda mı çalışıyorsunuz? Alanda çalışıyorsanız, bu konuda bizi biraz bilgilendirebilir misiniz? Ufuk üniversitesinde okumanın alanda çalışırken, gerek teorik gerek pratik size ne gibi avantajları oldu?
Alanda çalışıyorum. Psikoloji bölümleri genelde psikoterapi isteyen öğrenciler ile doludur, ancak zamanla birlikte ufak bir yüzde terapistlik yapmaya karar verir. Bugün benim mezun olduğum sınıf 35 kişi kadardı, sanıyorum 3 ya da 4 terapist var. Çocuk ve Ergen alanında çalışıyorum. Bugün hala psikopatoloji dersimden öğrendiklerimi kullanıyorum. Çocuk alanında aldığım saldırganlık dersim ise bugün hala ciddi anlamda işime yarıyor. Tabi öğrencilik sırasında bu derslerin değerini anlamak pek mümkün olmuyor. Ben bu dersi ilginç ve anlaşılır kılan değerli hocalarıma çok teşekkür ederim. Ek olarak belli bir teori çerçevesinde eğitim almadık. Bugün Bilkent’ten gelen bazı öğrenciler bana başvuruyor, bilgi almak için. Fazlaca bilişsel yaklaştıklarını görebiliyorum. Bilkent Psikoloji eğitimini bu temel üzerine oturtuyor. Bizde ise daha multidisipliner bir yaklaşım vardı. Bugün ben de kendi işimde çoklu yaklaşıyorum. Çözüm bilişsel olabileceği kadar analitik olabiliyor.
Pratik olarak ise yaz stajımız çok faydalı oldu. Havada kalan tüm bilgileri zihnime oturttu diyebilirim. Bir sürü tanı ve teori ile ilgili eğitim görüyorsunuz ve bunların çoğu mecburen havada kalıyor. Çünkü daha kişisel bir yorum gerekli. Psikotik rahatsızlığın gerçekten ne olduğunu ben yaz stajım sırasında öğrendim. Bu çok çok değerli bir tecrübe oldu. Öğrenci olduğum zamanlar her yaz bir staj peşinde koşsaydım keşke dediğim oluyor. Alan tecrübesi gerçekten başka, öğrenmeyi çok hızlandırıyor. Kalıcı bilgilerimin çoğunu orada sağladığımı söyleyebilirim.
- Lisans eğitimi sırasında staj imkanınız oldu mu? Olduysa bu imkanın size ne gibi getirileri oldu?
Yaz stajımı eski adıyla Dışkapı Hastanesinde yaptım. Sanırım adı şu an Yıldırım Beyazıt oldu. Bu imkan gerçekten çok çok değerliydi. Ben pratiksiz öğrenebilen bir öğrenci hiç olmadım. Başka bir bölüm okusam gündelik hayatta bu kadar karşılığı olmadığı için muhtemelen çok tökezlerdim. Staj sırasında ise çoğu şeyi görmemiz yetiyordu. Dışkapı açık bir psikiyatri bölümüne sahiptir. Hastalar hastane içinde dolaşabiliyorlardı. Bunu çoğu insan korkutucu bulabiliyor. Ama siz Şizofren bir hastayı sabah kahvaltısı saatinde kantinde görene kadar ne geniş bir perspektif kazandığınızı bilemezsiniz. Çoğu arkadaşım stajlardan korkunç verim almıştı. Tek stajımız olduğunu üzüldüğümü hatırlıyorum. Tabi gidene kadar ne olduğunu bilmediğimiz için tembellik yapıyorduk. Verimi görünce tavrımız değişti. Staj sonrası yaptığımız sunumlarda yorum ve ufak bir kaç itiraz yapmamız bekleniyordu, yakalarsak tabii. Bunun bize gerçekten saygılı bir yaklaşım olduğunu hissettim. Hastanede staj yapacak öğrenciler görecektir, psikolog hastanede maalesef çok çok zayıftır. Kurullarda sesimizi çıkaramıyorduk. Ancak sunum sırasında ben itiraz etmek istediğim her şeyi dile getirdim. Bu özgürlük ve saygı için değerli hocalarıma teşekkür ediyorum. Sonuçta kim daha mezun olmamış, tecrübesiz bir öğrencinin fikirlerini sunmasına izin verir.
- Psikoloji eğitiminiz sırasında aldığınız hangi ders/dersler meslek yaşamınızda ne tür bir fayda sağladı?
Psikopatoloji dersi bana gerçekten fayda sağladı. Bugün hala aklımda bir sürü noktası. Kafasında tanılar ile gelen çok insan oluyor. Onlara doğru bilgi vermek adına terapistin doğru bilgiye sahip olması lazım. Bu anlamda kendime güveniyorsam bu ders sayesindedir.
Diğer kullandığım bir ders ise adını tam hatırlayamıyorum, ancak koşullanma tarzları ve davranışçı öğrenme üzerineydi. Bu dersteki bilgilerim ders sırasında oturmuştu. Bu benim eğitim hayatımda nadir olmuş bir şeydir. O günkü ödül-ceza mantığını, koşullandırmaları bugün hala sürekli kullanıyorum. Hatırlatma yapma ihtiyacı duymuyorum. Çocuk alanında çalışacaklar için ödül-ceza kuramının iyi oturması gerektiğini düşünüyorum. Bir süre bu fikre karşı çıktım. Ancak sonra en iyi bildiğimizi çocuklara öğretemediğimizi farkettim, sabırlı olmak ve doğru zamanda öğretmek gerekli. O zamana kadar ferah bir otorite ile çocuğu onun iyiliği yönünde yönlendirmek çok faydalı oluyor.
- Yüksek Lisans yaptınız mı? Yaptıysanız, Ufuk Üniversitesinde okumanın size ne gibi avantajları oldu?
Yüksek lisansımı Cambridge Anglia Ruskin Üniversitesinde yaptım. Çocuk kliniği üzerineydi. Ufuk Üniversitesinden çıkmanın direkt bir faydasını görmedim. Çünkü okulumuzu tanıma imkanları yoktu. Ancak not ortalamamdan etkilendiklerini hatırlıyorum. Benim gibi zor öğrenen bir öğrencinin ortalamasının iyi olmasında hocalarımızın payının çok olduğunu düşünüyorum. Şu sözü duyuyorum, psikoloji kolay bir bölüm. Bunu diğer okullardan mezun arkadaşlarımdan işitmedim. Burada okulumuzun reklamını yapmak için bunları söylemiyorum. Bilgi ve realite arasında bu kadar başarılı köprü kuran hocalarıma teşekkür etmek istiyorum. Bu bilgi diğer okullardakilerle aynı bilgi, kolay kılınması kesinlikle onları başarılı öğretmenliklerinden gelmektedir.
- Ufuk Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun olacak öğrenciler için eklemek, önermek, dikkat çekmek istediğiniz konular var mı?
Fazla öneri vermeyi sevmem ama kısa kariyerimden aldığım bir kaç tüyo var. İlk olarak psikolog kendini eğitmek zorunda. Bu sürekli her yerde çıkan eğitimlere katılmak anlamında değil. Gerçekten farklı bilgilere ulaşmak zorunda. Alanda çalışacaklara tek önerim birisi geldiği zaman onu çözmek ve tedavi etmek adına hırslanmayın. Onu derinlemesine anlamaya çalışın. Kesinlikle psikanaliz hakkında fikriniz olsun derim. Ve en önemlisi felsefe okuyun. Karşınıza birisi geldiği zaman tüm bilginiz uçar, kararlı bir kazıma sürecine girmek zorundasınız. Bunun için en iyi metod ise felsefedir.
Duvarınızı sertifikalarla doldurmaktansa aynı bilgileri kendi emeğinizle elde etmeniz çok daha kaliteli olmaktadır. Son tavsiyem ise sürüden ayrılın.